22 Aralık 2016 Perşembe

FEMİNİST FİLM KURAMI ÇERÇEVESİNDE MALENA FİLMİ

FEMİNİST FİLM KURAMI ÇERÇEVESİNDE MALENA FİLMİ




Giriş
Toplumsal cinsiyet doğuştan sahip olduğumuz bir kimlikten çok toplum tarafından bize yüklenen kimliktir. Connell’ e(1998) göre kadınlar ve erkekler arasında mizaç veya yetenek açısından doğuştan gelen bazı farklılıklar bulunması olasıdır. Ama bu tür farklılıklar bulunuyor olsa da rahatlıkla bunların büyük toplumsal kurumların temeli olduğu söylenemez. Yani toplumsal cinsiyet biyolojik bir zorunluluk değil toplumsal ve siyasi bir olgudur. Toplumsal cinsiyeti üretip pekiştiren şey heteroseksüel normatiflik değil, heteroseksüel ilişkilerin ardında yattığı iddia edilen toplumsal cinsiyet hiyerarşisidir.(Butler,2008.17) Bu hiyerarşi toplumun tüm alanlarında kendisini gösterdiği gibi sinemada da kendisini gösterir. Sinema aygıtı icat edildiğinden bu yana erkeklerin hakimiyeti altındadır. Bu hakimiyet kadınları daima ikincil konuma düşürmüştür. Kadınların sinema sektöründe kendilerine çok kısıtlı bir alan bulmalarının yanında, genellikle erkeklerin ürettiği filmlerde toplumsal cinsiyet normlarına uygun bir şekilde; ideal eş, evine bağlı anne, kötü kadın gibi ideal imajlar şeklinde sunulmuştur. Sinemada kadın kendisinin yansıması değil erkeğin kendisine yönelik arzusunun yansımasıdır. Bu çalışmada Malena filminde kadın temsili Feminist Film Kuramı çerçevesinde değerlendirilecektir.



Feminist Film Kuramı
18. yüzyılın sonlarında başlayıp 19. başlarında devam eden birinci dalga feminist hareketin temeli eşit oy hakkı talebiydi. 1960’lar ve 1970’lerin radikal hareketleri, biyolojik ve toplumsal cinsiyetle bağlantılı olan ve cinselliğin dışavurum biçimlerinden ekonomik eşitsizliğe, polisin eşcinsellere karşı şiddet kullanmasından tecavüze kadar çeşitlilik gösteren bir dizi pratik konu hakkında tartışmalar başlattı. Yeni feminist ve eşcinsel politika da, bu konuları adlandırarak bazı teorik sorunlar ortaya attı ve teorik bir dil oluşturmaya başladı: Cinsel politika , baskı , ataerkillik.(Connel,1998.9)İkinci dalga feminist hareketin ortaya çıkardığı bu tartışmalar sinemaya da yansıdı. İlk defa kadın filmleri festivalleri düzenlenmeye başladı. Feminist film dergileri yayımlanmaya başladı.
 İlk feminist film eleştirmenlerinin eleştirisi klasik ya da egemen sinemaya, yani ‘düş fabrikası’ olan Hollywood’a dönüktür. ‘Hollywood filmleri’ perdede ‘gerçek’ kadını değil, kalıp yargı kadın imgelerini gösterir. Oysa feminist film pratiği ‘gerçek’ ve sıradan kadınların, gerçek yaşamlarını ve günlük sorunlarını işler.(Öztürk,2000.86)  Laura  Mulvey klasik Hollywood sinemasının kadınları erkeğin bakışının nesnesi haline getirdiğini anlatır. Aynı makalede sinemayla ilişkili üç bakış türü olduğunu belirtir: Karakterler arası diegetik bakış, filmi izleyen izleyicilerin ekstradiegetik bakışı ve kamera önünde canlandırılan olayları filme çeken ekibin bakışı. Bu üç bakma türünün de ortak özelliği baskın bir biçimde eril olması ve erkekle ilişkili olmasıdır. (Butler, 2011: 83)



Malena
Yönetmen:  Giuseppe Tornatore
Yapımcı: Carlo Bernasconi
Senarist: Giuseppe Tornatore
Yapım Yılı: 2000
Ülke: İtalya

Oyuncular: Monica Bellucci (Malena Scordia), Giuseppe Sulfaro (Renato Amaroso) Luciano Federico(Renato’s Father) , Matilde Piana(Renato’s Mother), Gaetano Aronica(Nino Scordia), Gabriella Di Luzio, Angelo Pellegrino(Mantenuta del Barone),  Gilberto İdonea (Avvacato Centorbi),Pietro Notarianni (Profesör Bonsignore)



Filmin Özeti
Malena, 2. Dünya Savaşı sırasında Sicilya’da bir kasabada geçmektedir. Film kocası savaş için cepheye gönderilen Malena’nın yaşadıklarını ve ergenlik çağına girmiş Renato’nun Malena’ya duyduğu arzuyu anlatır. Kasaba’nın erkekleri  sürekli Malena’ya dair fantaziler üretmektedir. Kadınlar ise Malena’dan nefret etmektedir. Malena kocasının ölüm haberi geldikten sonra ihtiyaçlarını karşılamak için kasabanın erkekleriyle beraber olmaya başlar. Bir süre sonra otelde çalışmaya başlar. Kasaba halkı tarafından linç edilir. Kasabadan gitmek zorunda kalır. Ta ki kocası dönene kadar. Bütün bu olaylar ergenlik çağındaki Renato’ nun gözünden aktarılır.



Feminist Film Kuramı Çerçevesinde Malena Filmi
Bu öğlen saat 5’te Mussolini ulusa seslenecek. Radyolarınızı açmanız emredildi!

Film yukarıdaki anonsla açılır. Ardından kasabadan görüntüler görürüz. Ardından yıllar sonrasından Renato anlatıcı ses olarak Malenayı ilk gördüğü günü anlatmaya başlar. Babasıyla bisiklet almaktadır. Ardından bisikletle kasabada gezinmeye başlar. Mussolini İtalya’nın savaşa girdiği ilan etmekte insanlarsa büyük bir coşkuyla alkışlamaktadır. Renato arkadaşlarının yanına gider paralel olarak hazırlanan bir kadının vücudundan bölümler görürüz. Bu kadın Malena’dır. Filmin daha ilk sahnelerinde kadının görselleştirilmesi sorunludur. Mary Mandy 2002 yılında bir röportajında kadınları filme çeken erkeklerin kadın bedenini parçalara ayırdıklarından bunun bir çok şeyi kaçırmak anlamına geldiğinden söz eder. Çünkü bedenin pek çok şey ifade ettiğini söyler.

Daha sonra Malena dışarı çıkar. Bunu fark eden Renato ve arkadaşları Malenayı seyretmeye başlarlar. Malena oldukça güzel ve gösterişli bir kadındır. Renato ve arkadaşları mest olmuş bir şekilde Malenayı izlerler daha sonrada takip etmeye başlarlar. Yönetmen bu sahnede Renato ve arkadaşlarının Malenayı görmekten duyduğu hazzı seyreden izleyiciye aktarır. Ancak bu aktarımda sıkıntılıdır. Çünkü yönetmen Renato ve arkadaşlarının duyduğu hazzı seyircininde duymasını hedefler. Laura Mulvey Görsel Haz ve Anlatı Sineması adı makalesinde Cinsel dengesizliğin yönettiği bir dünyada, bakmadaki haz, etkin/erkek ve edilgin/dişi arasında bölündüğünü söyler. Mulvey’e (1975) göre belirleyici erkek bakışı kendi fantazisini, uygun biçimde şekillenmiş dişi figüre aktarır. Geleneksel teşhirci rolleri içinde kadınlar, bakıla-sılık mesajını veren, güçlü görsel ve erotik etki amacıyla kodlanmış dış görünüşleriyle aynı anda hem bakılan hem teşhir edilendir. Cinsel nesne olarak teşhir edilen kadın, erotik temaşanın ana motifidir.

Ardından Renato ve arkadaşlarını okulda görürüz. Öğretmenleri Malena’nın babasıdır . Kulakları ağır işitmektedir. Çocuklarda bu durumdan faydalanarak Malena hakkındaki fantazilerini sesli bir şekilde dile getirip dalga geçerler. Ardından çocuklar sahilde penis boylarını ölçüp eğlenirler. Penis boyu hakkında tartışmaya girerler. Bu sahnede çocukların penis boylarını ölçmeleri olumsuzlanan bir durum değildir. Aksine film onları bize sevimli afacanlar olarak sunar.

Renato okuldan kaçıp Malenanın evinin önüne gider. Çünkü sahildeki sahnede arkadaşlarından biri ona Malena’nın sigara aldırma bahanesiyle kendisini tahrik ettiğinden bahsetmiştir. Renato’da aynı hayali kurar. Bu sahnede yine kadın erkek bakışının nesnesi olarak sunulur. Kadının yani Malena’nın cinselliği ön plana çıkarılır. Tıpkı klasik Hollywood filmlerindeki gibi.

Renato babasının pantolonunu terzide kendine uygun şekilde kestirdiği ve okuldan kaçtığı için babasından dayak yer. Erkekler berberde Malena hakkındaki fantazilerini konuşurlar. Ardından gece Renato Malenayı gözetlemek için Malena’nın evinin yakınlarına gider. Evin duvarına tırmanıp Malenayı seyretmeye başlar. Malenaın üzerinde seksi bir gecelik vardır. Dans etmeye başlar.Yine Mulvey’in makalesinde değindiği önemli noktalardan birisi skpofilidir. Mulvey’e göre sinema bir takım hazlar sunar. Bunlardan biriside skopofili yani gözetlemeciliktir. Yönetmen skopofiliyi sadece Mulvey’in değindiği metaforik bağlamda kullanmaz. Aynı zamanda Renato’nun voyoristik eylemleriyle anlatının parçası haline getirir.

İlk bakışta sinema, habersiz ve isteksiz bir kurbanın gizlice gözlenmesinin kapalı dünyasından uzak görülebilir. Perdede görülen çok açıkça gösterilir. Ama anadamar filmler yığını ve bu yığının içinde bilinçle evrilmiş olduğu uylaşımlar, izleyicinin varlığına ilgisiz, onlar için bir ayrılmışlık duygusu üreten ve onların voyoristik fantazisinden yararlanan, sihirli biçimde kendini ele veren, sıkı sıkıya mühürlenmiş bir dünyayı resmeder. Daha ötesi, izleyicileri bir diğerinden yalıtan salonun karanlığıyla, perdedeki değişen ışık ve gölge kalıplarının parlaklığı arasındaki keskin zıtlık, voyoristik ayrılmışlık yanılsamasının derecesini yükseltir.

Filmin ilerleyen sahnelerinde de yönetmen skopofiliyi etkin bir biçimde kullanır. Renato plakçıya giderek Malena’nın dans ettiği şarkıyı satın alır. Gece şarkıyı dinleyerek mastürbasyon yapar. Mastürbasyon yaparken Malena’nın odasına geldiğini hayal eder.  Yine Malena daha öncekilere benzer bir şekilde gösterilir.

Renato Malena’ya mektuplar yazmaya başlar. Renato Malenayı takip eder. Malena kasabadaki erkeklerin tamamının dikkatini çekmektedir. Malena bir evden içeri girer. Renato Malena’nın gizli bir ilişkisi olduğunu düşünür . Renato giderek Malena’ya bağlanır. Sürekli takip eder Malena’yı . Sonunda Malena’nın gittiği evin babasının evi olduğunu öğrenince rahatlar. Renato Malena’yı takip ederken kasabadaki kadınların Malena hakkında konuştuklarını da görürüz. Kasabadaki tüm kadınlar Malena’ya nefret beslemektedir. Kasabadaki diğer kadın temsilleri de sıkıntılıdır. Dedikoducu, kıskanç ve kötü niyetli.  Erkek bakış açısından üretilmiş kadın tiplemeleridirler.

Renato Malena’nın babasının evini dikizlerken Malena’nın çıplak olduğunu hayal eder.  Film bu hayali görselleştirir. Ardından gece Renato’nun mastürbasyon yaptığını görürüz. Mastürbasyon yaptığını fark eden babası ‘kör olacaksın kör’ diye bağırır.

Malena’nın kocasının ölüm haberi gelir. Renato Malena’nın babasının evine gider. Malena’yı teselli ettiğini hayal eder. Ölüm haberinden sonra Renato Malena’yı sahiplenmeye başlar. Bilardo masasında Malena hakkında konuşan adamlara öfke duyar. Ardından Malena hakkında konuşan kadınları
görürüz. Yine dedikoducu, kıskanç ve kötü niyetli ; erkek bakış açısından üretilmiş kadın tiplemeleridir.

Renato kiliseye gider. Malena için dua eder. Daha sonra kasabada gezinmeye başlar. Bu esnada Malenayı görür. Malena bir dükkanın önünde iki adamla konuşmaktadır. Adamlar yılışık bir şekilde Malena’ya her durumda yanında olduklarını söylerler. Malena isebu durum karşısında herhangi bir tepki vermez. Zaten filmin başından beri tek bir cümle etmemiştir.

Sharon Smith birçok popüler filmde kadınların nasıl ikincil görüldüğünü, ana karakter olsalar bile edilgen ve yardıma muhtaç kimseler olarak yansıtıldıklarını, filmlerin erkek bakış açısından üretildiğini örneklerle açıklar. Malena filmin devamında da oldukça edilgen ve yardıma muhtaç bir karakter olarak çıkacaktır karşımıza.

Bu duruma öfkelenen Renato dükkanın camlarını kırar. Ardından Malena’nın evine gidip duvar dibinde gözetlemeye başlar. Malena bahçeye çıkar bir süre sonra oldukça üzgündür. Malena tekrar eve girer. Renato Malena’nın iç çamaşırını alıp kaçar. Yatağının tellerini yağlar. Ardından Malena’nın iç çamaşırını kafasına geçirip uyur. Sabah babası uyandırmaya geldiğinde Renato’nun kafasında iç çamaşırı geçirmiş bir şekilde uyuduğunu görünce Renato’yu dövüp odaya kapatır. Babası Renato için doktor getirir. Doktor hava alması gerektiğini söyler.

Renato okula gider. Malena’nın babası olan öğretmenlerinin dersidir. Bir mektup gelir. Mektupta Malena’nın tüm kasabayla yattığı yazmaktadır. Ardından öğretmen çıkıp gider. Renato Malena’ya hakkında konuşan bir çocukla kavga eder.

Gece Malena’nın evini gözetlemeye gider. Malena içerde bir askerle sohbet etmektedir. Bir süre sonra öpüşürler ve asker gider. Askerin Malena’nın evinden çıktığını gören dişçi askere Malena’nın nişanlısı olduğunu söyleyip kavga çıkarır. Ardından karısı polislerle birlikte adamı basar. Dişçi’nin karısı Malena’ya fahişe diye bağırır.

Haber tüm kasabaya yayılır. Kasabalılarıni hararetle bu olay ve Malena hakkında konuştuklarını görürüz. Bu olaydan ötürü dava açılır. Malena avukatla görüşmeye gider. Malena mahkemede dişçinin yalan söylediğini sadece bir defa ilaç getirmek için evine geldiğini nişanlısı olmadığını söyler. Teğmen Cadie ileilişkisi olduğunu söyler. Malena’nın belki de filmde en güçlü göründüğü sahne budur. Ancak bu sahnede bile oldukça edilgen ve kendisini savunmaktan acizdir.

Bir süre sonra avukat lafa girer. Bu esnada Malena boynunu bükmüş avukatı dinlemekte Renato ise onu gözlemektedir. Gece olduğunda Malena ve avukatı evde dans ederken görürüz. Renato ise duvara tırmanmış onları gözetlemektedir. Bir süre sonra avukat Malena’ya sarkıntılık etmeye başlar. Ardından tecavüz eder. Yönetmen filmin başından sonuna kadar Renato aracılığyla skopofiliyi kullanır. Renato Malenayı gözetlerken seyirici olarak bizde Malena’yı gözetleriz.

Renato ağaçtan düşüp bacağını kırar. Birkaç gün sonra elinde dürbünle Malena’nın evini gözetler. Avukatın elinde bir torbayla Malena’nın evine gittiğini görür. Derste Malena’ya mektup yazarken hocasını Malena olarak görür. Hocasına ‘evlendiğin doğru mu? ’ diye sorar. Dersten atılır.

Renato avukat’ı takip etmektedir.Avukat annesinin evine gider. Annesine Malena’yla evlenmek istediği söyler. Annesi avukatı azarlayıp evden kovar. Renato berbere gider. Artık çocuk koltuğunda oturmamaktadır. Zaman ilerlerken savaşta tüm şiddetiyle devam etmektedir. Renato yolda Malena’yla karşılaşır. Malena ekmek ve şeker almak için bir adamla buluşur. Adama parası olmadığını söyler. Adamsa sorun olmadığı söyleyerek Malena’ya sırnaşır.

Malena tam da Sharon Smith’in popüler filmlerde tespit ettiği kadın temsiline uymaktadır. Edilgen ve muhtaçtır. Kocası öldükten sonra hayatını idame ettirmek hiçbir çare aramaz. Avukata dişçiden kurtulup kurtulamadığını sorar ancak bu şekilde avukatı başına bela ettiğini fark edemeyecek kadar aptaldır. Var olan durumunu değiştirmek için hiçbir mücadele vermez. Sadece kendisine yapılanlara tanık olur. Kasabadaki erkeklerin fantazilerine ve dolayısıyla erkek izleyicinin fantazilerine boyun eğmek dışında neredeyse hiçbir işlevi yoktur filmde.

Alman işgali başlar. Malena’nın babası Almanların bombardımanında ölür. Cenazede tüm erkekler Malena’ya yanında olduklarını söyler. Malena saçlarını keser. Bu sahne Malena’nın artık tamamen kasabalının istediği karaktere büründüğünün bir göstergesidir. Malena artık tamamen kasabalının fantazilerindeki cinselliğiyle var olan kötü kadındır.

Robin Wood, klasik Hollywood filmderindeki iki ideal figürden söz eder.

1-İdeal erkek: Erkeksi (güçlü) bir serüvenci, kuvvetli, tuzağa düşmeyen adam.
2-İdeal kadın: Eş ve anne, mükemmel bir arkadaş, sonsuza dek yuvasının ve evinin güvenilir dayanağı.
İdeal çiftin şaşırtıcı aykırılığının birleşmesinden çıkan kadın/erkek yansımaları şunlardır:
1-Evine bağlı bir koca/baba, güvenilir, ama sıkıcı.
2-Erotik kadın(serüvenci, kumar oynayan kadın, salon kadını), büyüleyici ama tehlikeli, kahramanı aldatır ya da yırtıcı bir panter kesilir.(Öztürk, 2000.72)

Malena artık erotik kadındır. Kasaba meydanına gider. Bir yere oturur. Sigarasını çıkarıp erkeklerin yakmasını bekler.

Gece saatleridir. Renato Malena’nın evini gözlemektedir. Bir asker Malena’nın kapısını çalar. Yiyecek getirdiği söyler. İçeri girer girmez Malena’nın üzerine çullanır. Sevişmeye başlarlar. Malena yiyecek getirdiği sürece gelebileceğini söyler.

Malena Alman askerleriyle beraber kasabada dolaşmaktadır. Saçlarını sarıya boyamıştır. Berberde erkekler Malena’nın başka bir fahişeyle ekip kurduğunu otelde Alman askerleriyle beraber olduklarını söyler. Renato gözünde canladırır. Bu esnada bayılır. Babası Renato’yu geneleve götürür. Malena’ya benzettiği bir kadını seçer. Sevişirken kadını Malena olarak canlandırır gözünde. Bu sahnede de dahil olmak üzere neredeyse filmin tüm sahnelerinde kadın çıplaklığı estetik bir nesne olarak öne çıkarılır.

Kasabadaki kadınlar Malena’nın çalıştığı oteli basarlar. Malena’yı dışarı çıkarıp öldüresiye döverler. Saçlarını keserler. Bu sahnede Malena dışındaki kadınların hepsi bakımsız ve acımasızdır.

Malena kasabayı terk eder. Renato tren garına giderek Malena’nın gidişi izler.

Malena’nın kocası kasabaya döner. Ölmediği anlaşılır. Malena’yı aramaya başlar. Ancak kasabalılar ya tersler ya da dalga geçer. Renato ise adamın haline üzülür. Adamı takip etmeye başlar. Renato en sonunda bir adama bir metup yazar. Malenanın kocası Malenayı getirmek için Renato’nun dediği yere gider. Bir süre sonra Malena ve kocası kasabaya dönerler. Kasabalı hiç sesini çıkarmadan Malena ve kocasının geçişini izler.

Malena pazara gider. Pazardaki kadınlar Malena’ya selam verirler. Malena’ya iyi davranırlar. Çünkü artık onlar için bir tehlike olmaktan çıkmıştır. Renato pazarda Malena’yı takip ederken karşılaşırlar. Malena’nın poşeti düşer. Renato poşettekileri toplamasına yardım eder. Malena teşekkür edip gider. Renato ise Malena’nın tersi yöne gider. Anlatıcı ses olarak Renato devreye girer ve Malena’yı hayatı boyunca unutamadığını söyler.



Sonuç
2000 yapımı Malena filmi İkinci Dünya Savaşı’nın karanlık atmosferinde Sicilya’nın bir kasabasında yaşayan Malena karakterinin hayatta kalma çabasını anlatıyor. Yükselen faşizmi savaş döneminde toplumun ikiyüzlülüğünün daha da belirgin hale gelişini gerçekçi bir üslupla aktarıyor. Film erkeklerin dünyasında hele hele savaş gibi bir facianın ortasında kalan Malena’nın trajik öyküsünü  Renato karakterinin masum,  çocuksu fantazileriyle birlikte anlatıyor. Biraz iyimser bir yaklaşımla belki bu cümleleri kurmak mümkündür. Ancak gerçekçi bir yaklaşımla değerlendirecek olursak Malena filmi öyküsünde işlediği eril tahakküme katkı sağlamaktan öteye geçemiyor.  Kadınların sinemada cinsel nesne olarak ön plana çıkmasının tarihini Georges Melies’in 1902 yapımı Aya Seyahat filmine kadar götürmek mümkündür. Malena karakteri cinsel nesne olarak ön plana çıkmakla kalmıyor aynı zamanda düşünmekten aciz, durumunu değiştirmek için en küçük bir çaba gösteremeyen tamamen edilgen bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Film Renato’nun voyoristik eylemlerine en küçük bir eleştiri getirmemekle birlikte bunları çocuksu ve masum eylemlermiş gibi sunar. Dolaylı olarak erkek seyircinin bakışını meşrulaştırır. Filmin sonunda Malena’nın kocasının dönmesiyle bozulan ataerkil düzen tekrar eski haline gelir. Kadının kurtuluşu yine bir erkeğin varlığıyla mümkün olur. Filme Feminist Film Kuramı çerçevesinden bakıldığında klasik bir Hollywood filminin ötesine geçemediği görülür.



KAYNAKÇA
Butler, J. (2014). Cinsiyet Belası, (Başak Ertür, Çev) İstanbul : Metis Yayınları
Connel, R. W. (1998) Toplumsal Cinsiyet ve İktidar,(Cem Soydemir,Çev) İstanbul: Ayrıntı Yayınları
Butler, A. (2011) Film Çalışmaları,(Ali Toprak,Çev) İstanbul: Kalkedon
Ryan, M. ,Kellner, D. (1997) Politik Kamera,(Elif Özsayar, Çev) İstanbul:  Ayrıntı Yayınları
Mulvey, L. (1975) Görsel Haz ve Anlatı Sineması
Öztürk,R. (2000) Sinemada Kadın Olmak, İstanbul : Alan Yayınları
Özaslan, Z.(2013) Feminist film kuramı. Sinema Kuramları 2.(ss.143-165) İstanbul: Su Yayınları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder